İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA'DA

“İŞÇİ, MEMURUN AMİRİ OLAMAZ” DAVAMIZI AÇTIK!

​

         ÜNİ-PER-SEN olarak, üniversitelerde kamu çalışanlarının haklarını savunmak ve yasal düzenlemelere aykırı uygulamaların önüne geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’da karşılaştığımız usulsüz görevlendirmeler nedeniyle "İşçi, Memurun Amiri Olamaz" hukuki sürecimizi resmen başlattık.

​

        657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre, memurlar ile işçiler ve sözleşmeli personel arasında açık bir hiyerarşik yapı bulunmaktadır. Buna göre:

​

• Memur ve amir ilişkisi: 657 sayılı Kanun'a göre, memur ile amir arasında belirlenmiş bir hiyerarşi vardır. İşçi statüsündeki bir personelin, bir memurun amiri olması hukuken mümkün değildir.

​

• Görevlendirme ve hiyerarşi: 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olan işçiler veya sözleşmeli personel, memurların yönetiminde ve sorumluluğunda çalışmak zorundadır. Bu personeller, hiçbir şekilde memurların amiri pozisyonuna getirilemez.

​

• Kariyer ve liyakat ilkesi: 657 sayılı Kanun’un kariyer ve liyakat ilkelerini zedeleyen bu tür uygulamalar, çalışanların motivasyonunu düşürmekte ve kurumsal verimliliği olumsuz etkilemektedir.

​

        Yasal düzenlemelere göre, işçi veya sözleşmeli personelin memur pozisyonlarına vekâleten bile atanması mümkün değildir. Bu tür görevlendirmeler, hem çalışanlar arasında huzursuzluk yaratmakta hem de hukuka aykırı bir durum oluşturmaktadır. Üniversite çalışanlarının kariyer planlamaları, görevde yükselme fırsatları ve hak ettikleri görev sorumlulukları korunmalıdır.

​

       Bu dava, yalnızca İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ile sınırlı olmayıp tüm üniversitelerde çalışan kamu personelinin haklarını koruma adına emsal teşkil edecektir.

​

     ÜNİ-PER-SEN olarak, bu usulsüz uygulamalara karşı başlattığımız dava sürecinde yasal haklarımızın takipçisi olacağız. Üniversite çalışanlarımızın haklarını savunmaya devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizden desteğini esirgemeyen tüm üyelerimize teşekkür ederiz. Bu dava, yalnızca üniversite çalışanları için değil, tüm kamu personelinin haklarını koruma adına önemli bir kazanım olacaktır.